30 km hız sınırı

Neden hız 30 km olmalı diye sorarsak? Yürüyen, araba kullanan veya binen herkesin keyif alabileceği sokaklar yaratmak istiyoruz. İnsanların sokakalarda kendilerini daha güvende hissetmelerini istiyoruz, bu da düşük hızlarla mümkün olabilir.

Dünyanın dört bir yanından yapılan araştırmalar bize, yayaların ve bisikletlilerin olduğu alanlar için 30km/s’nin güvenli hız olduğunu gösteriyor. Uluslararası örnekler ve giderek artan kanıtlar bize bu alanlarda hız limitlerini düşürmenin izlenecek doğru yol olduğunu gösteriyor.

Araştırmalar , 40 km/s hızdaki bir çarpışmada bir yayanın ölümcül şekilde yaralanma olasılığının, 30 km/s hıza göre en az iki kat daha fazla olduğunu gösteriyor. Ayrıca araştırmalar,  kentsel alanlarda hız sınırlarındaki azalmanın seyahat süresi üzerinde minimum etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Yerleşik alanlarda seyahat süresi, kavşaklarda, park etmede ve yerel sıkışıklıkta yavaşlama ve durma için ne kadar zaman harcandığına bağlıdır. Bu alanlarda maksimum seyahat hızının seyahat süresi ile çok az ilgisi vardır.

Genel olarak, ortalama hızlar sadece 1km/s azaltılırsa, karayolu kazaları %2-3 oranında azalır.

Güvenli yaşamak için

Düşük hız sınırları sokakları çocuklar ve yetişkinler için daha güvenli ve daha keyifli yaşama, sosyalleşme, çalışma ve oyun oynama yerleri haline getirir. Ebeveynler ve çocuklar mahallelerinde yürüyüp bisiklete binebilir, aileler daha sağlıklı, daha az stresli olurlar. Bu sadece bir yol güvenliği sorunu değil, sağlıklı, güvenli yaşamak için de önemlidir.

Düşük hız limitleri

  • Yolculuk süreleri üzerinde minimum etkiyle trafiğin daha sorunsuz akmasını sağlar.
  • Hava ve gürültü kirliliğini azaltır.
  • Yürüyen ve bisiklete binen insan sayısını artırarak karbon emisyonlarını azaltır.
  • Gençleri bağımsız hareket etmeye teşvik eder  ve güvenli sokaklarda ebeveynlerin çocuklarının bunu yapmasına izin vermesini sağlar.
  • Her yaştan insanı yürümeye ve bisiklete binmeye ve çocukları dışarıda oynamaya teşvik eder, artan obezite seviyeleriyle mücadeleye yardımcı olur.
  • 30 km. hız limiti ile kent içi ve yerleşim yerlerinde arabaların hakim olduğu yollar canlı, ‘insan dostu’ alanlara dönüşür.

30km. hakkında yanlışlar ve doğrular

  • 30 km/s daha fazla sıkışıklığa ve gecikmeye neden olur.
  • Seyahat süresi üzerindeki etkinin önemsiz olması muhtemeldir. Araştırmalar , maksimum hızın 30km/s ile 40km/s arasında değiştiği seyahat süresindeki farkın minimum olduğunu gösteriyor. Aslında araştırmaya göre, sıkışık alanlarda daha düşük bir hız sınırı, sabit bir trafik akışına ve daha az sürtünmeye izin verdiği için aslında seyahat süresini kısaltabilir. Ana yollarda değil de bu yerel mahalle sokaklarında geçirilen süre dikkate alındığında, çoğu yolculuk için seyahat süresindeki farklılıklar önemsiz olacaktır.
  • Bisikletçiler zaten 30km/s’den daha hızlı seyahat ederler.
  • Bazı bisikletçilerin 30km/s’den daha hızlı gittikleri doğrudur, ancak hepsi bunu yapmaz ve muhtemelen bu mahalle sokaklarında olmazlar. Yeni hız sınırı, bisikletliler de dahil olmak üzere tüm yol kullanıcıları için geçerli olacak. Tıpkı sürücüler gibi, bisikletçiler de daha hızlı gitmek isterlerse başka bir rota kullanabilirler.
  • 30 km.  yaya güvenliğini iyileştirmez.
  • Dünyanın dört bir yanından yapılan araştırmalar, hızın 40km/s’den 30km/s’ye düşürülmesinin, özellikle yayalar ve bisikletliler için güvenlik üzerinde önemli bir etkiye sahip olacağını göstermektedir.
  • 30km/s hızla yapılan bir çarpışmada bir yayada ölümcül yaralanmaya neden olma şansı, 40km/s hızdakinin yarısı kadardır.
  • 40km/s ile 30km/s arasında seyahat eden araçlar için durma mesafesi de önemli ölçüde azalır, böylece daha fazla çarpışma önlenebilir.
  • 30km/s hız sınırı daha fazla trafik çarpışmasına neden olur çünkü sürücüler yola değil hızlarına odaklanır.
  • Dünyada 30km/s hız sınırlarının yürürlükte olduğu birçok yer var ve düşen hızların bir sonucu olarak çarpışmaların arttığına dair herhangi bir kanıt yok.
  • 30km/s’lik bir hız sınırı, karbon emisyonlarını ve kirliliği artıracaktır.
  • Daha düşük bir hız sınırının emisyonları artırdığı veya azalttığı fikrini destekleyecek sağlam bir kanıt yoktur. Arabaların türü ve yaşı, sürüş stilleri ve yavaşlama ve hızlanma miktarı (dönerken olduğu gibi) gibi faktörlerin karbon emisyonları ve kirlilik üzerinde daha büyük bir etkisi vardır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir